cbse results

Marka Tescili Sonrası Kullanım Zorunluluğu

Marka Tescili Sonrası Kullanım Zorunluluğu

Girişimcilerin ortaya koyduğu hizmetlerinin ya da ürünlerinin iş hayatındaki bütün ticari faaliyetlerini temsil eden bir değer olan marka aynı zamanda bu ticari faaliyetlerinin kalitesini de kapsayan bir değerdir. Marka aslında tarihte çok uzun süredir var olan bir kavram olmakla beraber asıl 19. yüzyılda önemi kavranan ve ön plana çıkan bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. İnsanların yürüttüğü bütün ticari faaliyetlerin temelini de oluşturan marka ortaya konan ürünün de değerini kalitesini de koruma altına alan bir kavramdır. Bu yüzden kuruluşların ürün veya hizmetlerini temsil eden marka korunması gereken bir değerdir. Ürünleri ve hizmetlerin kalitesini yansıtan ve ürün veya hizmeti temsil eden marka 20. yüzyılda daha da önemli hale gelmiş günümüz modern marka anlayışına bu yüzyıldan sonra kavuşmuştur. Markalaşan ürünler aynı hizmet alanında yer alan ürünlerden daha çok tercih edilmekte bu sayede kullanılan markalar da kişilik kimlik sahibi olmaktadır. Marka ürünün kalitesini temsil ettiğinden marka sahibi için güven veren bir kavram olmakla beraber markayı tercih edenler için de bir avantaj olmaktadır. Günümüzde ise marka ürünü sattıran en önemli unsur haline gelmiştir. Marka kaliteye eş değer duruma gelmiştir. Markalaşmış bir ürün Piyasadaki aynı nitelikteki başka bir üründen daha çok tercih edilmektedir. Tüketici için güvenli olan bu durum aynı zamanda marka sahibi için de güvenilir bir durum olmuştur.  Sonuç olarak üreticinin ticari kazanç elde etmesi içi en büyük varlık marka olmuştur. Bu durum da markanın korunmasını zorunlu hale getirmiştir.

Bir markanın korunmasının ilk yolu markayı tescil ettirmektir. Ortaya konan ürün ya da hizmetin temsilcisi olan markanın tescil ettirilmesi aynı hizmet alanda olan diğer ürünlerden ayırt edilmesini sağlayan ve başkaları tarafından kullanılmasını önleyen bir süreçtir. Hukuki anlamda markanın korunmasını marka tescili sağlamaktadır. Ancak markanın tescil ettirilmesi markayı korumak ve sürekliliğini sağlamak açısından yeterli değildir. Markanın yıllarca koruması için markanın kullanılması şarttır.

Türkiye’ de 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’ nun 9. maddesinin 1. fıkrasında: “Tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmayan ya da kullanımına beş yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilir.” hükmüne yer verilir.  Yani ilgili marka 5 yıl ciddi şekilde kullanılmadığında bu duruma söz konusu olan markayı kullanmak isteyen kişiler tarafından iptal istenebilmektedir. Eğer marka sahibi markayı ciddi bir şekilde tescil ettirdiği hizmet sınıfında kullandığını ispat edemezse mahkeme markanın tescilini iptal edecektir. 2024 yılı itibariyle de mahkeme olmaksızın bu yetki Türk Patent Ve Marka Kurumu tarafından kullanılmaya başlanacaktır. İtirazlar Türk Patent Ve Marka Kurumu’ na yapılacak, kişiler 5 yıldır markanın kullanılmadığını iddia ederek markanın tescilini isteyebileceklerdir. Kurum ise iptal talebini marka sahibine ileterek marka kullanım ispatı için delil isteyecek bu deliller ve savunma neticesinde karar verecektir. Bu nedenle hak kaybı yaşanmaması için markanın kullanıldığına dair belgelerin marka sahibi tarafından korunması ve saklanması marka tescili açısından oldukça önemlidir. Markanın kullanımına dair delillerin saklanması ve istendiğinde sunulması marka sahibinin sorumluluğundadır.

Marka ispatı için istenebilecek ve arşivlenmesi tavsiye edilen belgeler faturalar, kataloglar, broşürler, markaya ait web sitesi, reklam faturaları, fuar katılım belgeleri olabilir.

 

S.S.S | Gizlilik ve Şartlar